//AB Komisyonu 3/80 Kararına Tepki

AB Komisyonu 3/80 Kararına Tepki

AB KOMİSYONU’NUN 3/80 SAYILI ORTAKLIK KONSEYİ KARARI YERİNE

YENİ BİR ORTAKLIK KONSEYİ KARARI TEKLİFİ

VE

TEPKİLER

 Sosyal hayatın hemen hemen tüm alanlarını kapsayan Türkiye AB Ortaklık Hukuku[1] bu hukukun AB üyesi Devletlerde uygulanması hiç kolay olmamıştır. Bu hukukun temelinde eşit muamele ve ayrımcılık yapmama ilkeleri yer almaktadır. AB’de çalışma ve sosyal güvenlik hayatında eşit haklara sahip olduğumuz varsayılmıştır. Ancak bu vasayımın bugün dahi üye Devletlerce benimsenip uygulandığını söylemek mümkün değildir.

Sosyal haklarımızı düzenleyen hukukun uygulanmasında Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) karaları çok önemli bir yere sahiptir. Türk vatandaşlarının ulusal mahkemelerde Ortaklık Hukukuna dayandırdığı hak talepleri, çoğu zaman bu mahkemelerce ABAD’a yansıtılmıştır. 1987 yılında Meryem Demirel kararıyla başlayan bu süreç günümüzde çok etkin bir yol olarak kullanılmaktadır. Özellikle Hollanda’da çalışması bulunan Türk vatandaşları son yıllarda çok çeşitli alanlarda ABAD’dan yeni kararlar alınmasını sağlamıştır.

AB Komisyonunun, mahkeme kararları dahil AB mevzuatının üye ülkelerde uygulanmasını sağlayan, denetleyen bir işlevi bulunmaktadır. Komisyon bugüne kadar vatandaşlarımızı ilgilendiren ABAD kararlarının yaygınlaştırılarak uygulanması konusunda istekli davranmamıştır.

Türkler İçin Danışma Kurulu’nun (IOT) 2009 yılında, aile birleşimi ile ilgili C-465/01 ve C-92/07 sayılı Kararları dayanak göstererek, Türk vatandaşlarının aile birleşimi hakkını kullanabilmeleri için Avrupa Parlamentosuna ve Komisyona yaptığı başvuruya, Komisyonun yanıtı şaşırtıcı derece de olumlu olmuştur.

Komisyon IOT’nin başvurusunu dikkate almış ve ikamet izni harçları konusunda C-92/07 sayılı Kararın uygulanması amacıyla Hollanda’ya karşı ihlal takibatı başlatmış, harç düzeyinin AB vatandaşları için uygulanan düzeye çekilmesini sağlamış, ayrıca uyum sınavlarının Türk vatandaşları için kaldırılması için etkili olmuştur.

Komisyonunun 16 Aralık 2011 tarihli Bildiriminde, kendisinden Akdaş kararı ile ilgili herhangi bir talep olmadığı halde, bu karar hakkında yaptığı değerlendirme mükemmeldir. Kararın çok açık olduğu, primsiz nitelikteki nakdi yardımların Türkiye’ye transferinin zorunlu olduğunu, üye Devletlerin mahkemelerinin bu karara aykırı mevzuatı uygulamamaları gerektiği belirtilmektedir.

Yıllardır 1/80 ve 3/80 sayılı Ortaklık Konseyi Kararlarının ve ABAD içtihatlarının uygulanması konusunda pek de gayretli olmayan Komisyonunun, AB’deki Türklerin sosyal güvenlik tarihinde en önemli dönüm noktasını oluşturan Akdaş kararının önemini bu denli vurgulaması gerçekten de şaşırtıcı olmuştur.

COM(2012) 153 sayılı Bildirimin, 2.4. numaralı “Ortaklık anlaşmalarının daha ileri ortak bir AB yaklaşımı geliştirilmesinde kullanılması” başlıklı bölümünde, Komisyonun 3/80 sayılı Ortaklık Konseyi Kararının değiştirilmesi ve güncellenmesine inandığı belirtilerek, bunun özellikle de ABAD’ın son kararlarından olan Akdas kararının ışığında, çok daha önemli olduğu belirtilmektedir. Komisyonun yeni teklifinin 883/2004 sayılı AB Tüzüğünün özellikle de “primsiz nitelikteki özel nakdi yardımların transfer edilmemesi” prensibini dikkate alacağı vurgulanmaktadır.

Aslında, Komisyon 153 sayılı Bildiriminde bahsettiği yeni teklifini, aynı tarihli bir önceki Bildiriminde (30.03.2012 tarihli ve COM(2012) 152) AB Parlamentosuna iletmiştir. 152 sayılı Bildirim, 3/80 sayılı Ortaklık Konseyi Kararının yerine teklif edilmesi beklenen Ortaklık Konseyi Kararı Taslağıdır.

Taslağın AB üyesi ülkelerce benimseneceği ve Türkiye’ye müzakere talebinin iletileceği beklenmelidir.

 Gerek 152 sayılı, gerekse 153 sayılı Bildirimlerde, 3/80 sayılı OKK’nın yerine yeni bir Ortaklık Konseyi Kararına neden ihtiyaç duyulduğunun gerekçesi açık bir şekilde anlatılmadığı gibi, Akdas Kararının gerekçeleri de kapatılmaktadır. Komisyon hem 152 hem de 153 sayılı bildirimlerde AB Parlamentosuna ve kamuoyuna yanıltıcı bilgi sunmuştur. Akdaş kararının en temel gerekçesi, Türk işçilerinin serbest dolaşım hakkından faydalanamamasına dayanmaktadır. Bu gerçeğin mutlaka duyurulması gerekmektedir.  

 

AB Komisyonu 1983 yılından[2] bu yana ilk kez Ortaklık Konseyi Kararlarında mevcut haklarda kısıtlama yapmayı öngördüğü bir Taslağı Türkiye’ye teklif etmeyi planlamaktadır.

  

Konu hakkında AB genelinde ve Türkiye’de bir farkındalık yaratılması zaruri görülmektedir.

 

  1. AB’nin vatandaşlarımızın yoğun olduğu büyük merkezlerinde ayrı ayrı veya Hollanda’nın Mastricht kentinde uluslararası bir Konferans düzenmesi planlanacaktır.
  2. Konferans Türkler İçin Danışma Kurulu (IOT) ve Avrupa Türk Avukatlar Birliği (European Association of Turkish Lawyers) işbirliğinde düzenlenecektir.
  3. Konferans IOT’nin hazırlık aşamasında olduğu bir örneği ilişik (Ek.1) “Ortaklık Hukukuna Saygı Gösterilmeli” başlıklı proje ile birleştirilebilecektir.
  4. Konferansa tebliğ sunmak için, Türkiye AB Ortaklık Hukuku alanında çalışan ve bu alanda isim yapmış, çoğu zaman mahkemelerin görüş sorduğu veya değerlendirmelerine yer verdiği AB üniversitelerinden öğretim üyeleri ve hukukçular davet edilecektir.  
  5. Konuşmacılardan beklentilerimiz önceden kendilerine iletilecektir. Bu beklentilerimizi içeren sorunlar/konular listesi taslağı (the tentative list of issues) ilişikte (Ek.2) sunulmuştur.
  6. Konferansın IOT’nin yukarıda anılan projesi ile birleştirilmesi halinde sosyal güvenlik alanının (3/80 sayılı OKK’nın) dışında kalan konular için benzer bir liste hazırlanacaktır.
  7. Yukarıda belirtilen (ve geliştirilmeye muhtaç) liste davetlilere engeç Mayıs ayı sonuna kadar iletilecek, Konferans büyük bir olasılık ile 15-16 Eylül 2012 tarihinde yapılacaktır.
  8. Konferanstan çıkacak sonuçlar;
    1. AB Komisyonuna,
    2. AB Parlamentosuna,
    3. AB Konseyine,
    4. AB’nin ilgili Komitelerine,
    5. AB üyesi Devletlerin hükümetlerine ve muhalefet partilerine,
    6. Türkiye’de ilgili Bakanlıklara,

19 Eylül 2012 tarihinde (19 Eylül 1980 tarihli ve 3/80 sayılı OKK’nın yıldönümü) bildirilecektir.

  1. IOT ve Avrupa Türk Avukatlar Birliği’ni temsilen iki yöneticinin, Haziran ayında Ankara’ya giderek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’i, Başbakan Yardımcısı Sayın Bekir Bozdağ’ı ve Avrupa Birliği Bakanı Sayın Eğemen Bağış’ı ziyaret etme talepleri bu ay içerisinde anılan Bakanlıklara iletilecektir. Temsilcilerin bu ziyaret sırasında maddi destek taleplerini de iletmeleri beklenilmektedir.
  2. Mali kaynak için yukarıda belirtilen Bakanlıkların yanısıra;
    1. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’na
    2. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK)’na
    3. İktisadi Kalkınma Vakfı (IKV)’na

başvurulacaktır.

 

[1] Ankara Anlaşması (Ortaklık Anlaşması), Katma Protokol (Ek Protokol), 2/76 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı, 1/80 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı, 3/80 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı, Avrupa Birliği Adalet Divanı Kararlarından (içtihatlarından) oluşmaktadır. 

[2] 8 Şubat 1983 tarihinde Avrupa Topluluğu Komisyonu, 3/80 sayılı Kararın Avrupa Ekonomik Topluluğu içinde uygulanması için, Kararın Topluluk içinde uygulanabilir olduğunu (1. madde) ve bu Kararın uygulanması için ilave düzenlemeler içeren bir Konsey Tüzüğü (AET) önerisinde bulunmuştur (Resmi Gazete 1983 C110 s.1) . Böyle olmakla birlikte, Avrupa Birliği Konseyi teklifi Tüzük olarak benimsemememiştir.