1 MAYIS 2022

Sevgili dostlar,

2022 yılının 1 Mayıs’ını çok kötü koşullarda karşılıyoruz. Corona pandemisi nedeniyle bütün insanlık zor günler ya. Hepimiz ağır bir sağlık sorunuyla karşı karşıyayız. Milyonlarca insan yaşamını yitirdi. Milyonlarcası işsiz kaldı, kendini eve haspetmek zorunda kaldı. Yoksulluk iyice arttı. Gelir dağılımındaki adaletsizlik aldı başını gitti.  Corona pandemisi dünyadaki adaletsizliğin ne denli önemli bir sorun olduğunu çok çarpıcı bir biçimde bize gösterdi.

Bu zor günlerde aşıların kısa sürede bulunması herkes için bir umut ışığı oldu. Ne var ki, bu konuda da kapitalizmin zalim kuralları işlemeye başladı. Aşıların çoğunu zengin ülkeler çok önceden satın aldılar. Yoksul ülkelerin elleri yine  boş kaldı.

Bunun yanında aşıların patenti birkaç uluslararası şirketin elinde bulunduğu ve bunların üretim kapasitesi kısa sürede bütün insanlara  yetecek aşı üretmeye yetmediği için aşılama çalışmaları çok yavaş ilerliyor ve dolayısıyla virüsün yeni varyantlarının yayılmasına engel olunamıyor. Halbuki bu patentler bütün insanlığa sunulsaydı ve üretim hızlandırılarak seri ve kitlesel aşılamaya geçilebilseydi virüsün yeni varyantlarının türemesinin önüne geçilebilecek, bu kadar insan ölmeyecek, bu kadar eza ve cefa çekilmeyecekti. Ama ne yazık ki kapitalizm koşullarında yaşıyoruz ve bu adaletsiz sistem uluslararası şirketlerin kârlarını halk sağlığının üstünde tutuyor. İnsanlık bu sisteme son vermedikçe başımızın belalardan kurtulmayacağı anlaşılıyor.

Unutmamak gerekir ki yerküremizde çevre koşulları giderek kötüleşiyor. Kapitalizm sadece insanları öldürmüyor, yerküremizi de mahvediyor. Plansız üretim, plansız tüketime yol açıyor ve her geçen gün dünyamızın doğal dengesi bozuluyor. Bu da iklim koşullarının değişmesine yol açıyor ve böylelikle çevre felaketlerine zemin hazırlıyor. Bilim insanları önümüzdeki yıllarda pandemi benzeri bütün insanlığı tehdit eden felaketlerin artacağından söz ediyorlar. Bu tür felaketlere hazır olmak için en büyük silahımız dayanışmamızı artırmaktır. Çözümleri ülke bazında değil  bütün insanlığı kapsayacak biçimde düşünmek zorundayız.

İşte 1 Mayıs bize bu fırsatı veriyor. 1 Mayıs’da bütün dünyanın işçilerinin, emekçilerinin kalbi dayanışma duygularıyla çarpıyor. Sorunlarımızın ortak olduğunu, çözümlerinin de birlikte olabileceğini, bunun yolunun enternasyonalist dayanışmadan geçtiğini bize öğretiyor. Pandemi nedeniyle bu 1 Mayıs’da meydanları dolduramasak da, 1886’da Amerikan isҫi sınıfının sekiz saatlik işgünü için yaktığı 1 Mayıs ateşi hiç bir zaman sönmeyecek, kalplerimizde yaşamaya devam edecektir.

Bir tek karanfil bile bu günü anmamız için yeterlidir.

Yaşasın 1 Mayıs!

Yaşasın işçilerin, emekçilerin enternasyonalist dayanışması!

Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB)