Sevgili dostlar,

Türkiye bir yol ayrımında. Önümüzdeki 14 Mayıs’da genel seçim ile birlikte cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Bu seçimlerin gelmiş geçmiş seçimlerden farklı bir anlam taşıdığını herkes söylüyor. Neden? Çünkü Türkiye’de iktidarda bulunan Tayyp Erdoğan ve partisi AKP memleketi  bir uçurumun kenarına getirip bıraktı. Kürtlerin, alevilerin, demokratların, sosyalistlerin, kısacası muhalif olan herkesin ezildiği baskıcı, anti-demokratik bir rejim oluşturuldu. Yargı sistemi, mahkemeler pervasızca iktidarın emrine verildi. Bunu yaparken de yoğun bir biçimde dini istismar ettiler ve milliyetçi, şovenist hamasi bir propaganda yürüttüler. Bu otokratik rejim, eğer durdurulamazsa faşizmin karanlığına doğru evrilebilir ve memleketi tam bir cehenneme çevirebilir.

Bunun yanında cahiliye döneminden kalma değer yargılarıyla ekonomiyi altüst ettiler. Sadece yandaşların zengin olabildiği bir ahbap çavuş ekonomisi inşa ettiler. Bunun sonucunda hayat pahalılığı aldı başını gitti. Fazla söze gerek yok. Asgari ücretin net 8.506 lira olduğu bir ülkede yoksulluk sınırının otuz bin liraya gelip dayanması mevcut ekonomik manzaranın çok çarpıcı bir tablosudur. Toplumun büyük bir kısmı günlük yaşamını sürdürmekte zorluk çekiyor. Bu böyle sürüp gidemez.

Öte yandan AKP yandaşları, azınlık bir kesim iktidarın olanaklarından yararlanarak varlık içerisinde yüzüyorlar. Adam kayırmacılık, torpil, yolsuzluklar ayyuka çıkmış durumda. Bu gidişe dur demek gerekiyor. Aksi takdirde Türkiye sonu belirsiz bir sürecin içerisine girecektir.

Peki, bu seçimler, bizim gibi yurt dışında yaşayan Türkiyeliler için neden önemlidir?

Unutmamak gerekir ki Hollanda yeni vatanımız olmakla birlikte Türkiye ana vatanımızdır. Bir çoğumuz orada doğdu ve büyüdü, akrabalarımız, tanıdıklarımız hâlâ orada yaşıyorlar. Tatilimizi anavatanımızda geçiriyoruz. Kimimizin yatırımı var. Sonuç olarak ülkeyle bağlarımız oldukça yoğundur. Türkiye’de olan her şey bizi yakından ilgilendiriyor. Ana vatanımızın demokratik, özgürlükçü ve gelişmiş olması bizim buradaki yaşantımızı doğrudan etkiler. Bu nedenlerle Türkiye’nin bu badireden kurtulması, çağdaş bir ülke olması için seçimlere katılmak bizim için büyük önem taşıyor.

Lütfen seçimlere katılalım ve elimizdeki bu demokratik olanağı kullanmaktan kaçınmayalım. Oyumuzu kullanırken kimlik siyasetinden çok çağdaş demokratik değerleri rehber olarak benimseyelim. Yolsuzluklara, adam kayırmacılığa karşı, herkese eşit davranan şeffaf bir devlet için oyumuzu kullanalım. Tek adam diktatörlüğüne karşı çıkalım. Tercihimizi bağımsız yargı, laiklik için yapalım. Yoksulluğa karşı sosyal adalet, anti-demokratik uygulamalara karşı insanca, özgürce bir yaşam rehberimiz olsun.

Biz, HTİB dostlarının bu ilkeler temelinde seçimlere katılıp oyunu kullanacağından eminiz. Önemli olan daha geniş bir kesimin seçimlere katılması ve bu ilkeler doğrultusunda oyunu kullanmasıdır. Yurt dışında yaşayan Türkiyelilerin seçimlere katılımının düşük olması ve katılanların büyük bir kısmının mevcut iktidarı desteklemesi maalesef imajımızı olumsuz etkiliyor. Umarız bu seçimlerde tablo değişir ve yurt dışındaki Türkiyelilerin çağdaş demokratik değerleri öncelediği bir görünüm oluşur.

O zaman hep beraber ‘haydi seçime’ diyoruz.

Peki, oylarımızı ne zaman ve nerelerde kullanabileceğiz?

Yüksek Seçim Kurulu’nun kararına göre yurt dışında yaşayanlar oylarını 27 Nisan ve 9 Mayıs tarihleri arasında, tatil günleri dahil olmak üzere her gün, ilgili ülkedeki temsilciliklerde veya bunun dışında belirlenen yerlerde kullanabilecekler. Bu yerlerin adresi ınternetten kolaylıkla bulunabilir. İnternetten katılım koşullarını da öğrenebilirsiniz. Ayrıca  gümrük kapılarında da 14 Mayıs’a dek oy kullanmak olanaklıdır.

Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB)