Filistin bir gün özgür olacak!

Eni yaklaşık on kilometre, uzunluğu ise kırk kilometre olan bir kara parçasını düşünün. Üç tarafı yūksek, beton duvarlarla çevrili, denizden de ablukaya alınmış durumda. Giriş çıkışlar sıkı kontrol altında. Onu bir açıkhava cezaevi olarak da düşünebilirsiniz ama koşullar ondan çok ama çok daha kötü. Çünkü her an bombalanabilirsiniz. Su, elektrik, yakıt, çoğu yiyecek dışarıdan geliyor ve her an durduralabilir. Ve inanılmaz bir şey, bu küçük kara parçasında yaklaşık iki milyon insan yaşıyor! Bu abstrak görüntünün sadece distopya tasvirlerinde olabileceğini sakın düşünmeyin. Bu kara parçası şu anda yerküremizde bulunuyor ve bize çok uzak değil. Adı Gazze. Filistin topraklarında ama Filistin 75 yıldır İsrail’in işgali altında. İsrail üç çeyrek asırdır Filistinlilere baskı ve terör uyguluyor. Yetmedi, şimdi de ayırım gözetmeden bütün yerleşim yerlerini bombalıyor. Gerekçesi, Hamas adlı islami direniş örgütünün İsrail’e saldırarak sivil ve asker çok sayıda insanı öldürmesi ve bir kısmını kaçırarak rehine almasıdır.

Şunu baştan söylemek gerekir. Hiç bir dava sivillere yönelik saldırıları haklı kılmaz. Hamas’ın sivillere yönelik son saldırısı bu anlamda kesin olarak kınanmayı hak ediyor. Ama bunu öne çıkararak Filistinlilere üç çeyrek asırdır uygulanan zulmü haklı gösteremezsiniz. Özellikle Batılı ülkelerin bu konuda söyleyebilecekleri hiç bir gerekçe inandırıcı değildir, olamaz. Çünkü onlar yıllardır İsrail’i açık veya gizli destekliyorlar ve Filistinlilere karşı işlenen cürümlerin suç ortağıdırlar. İsrail kendini savunuyor diye ortalığı velveleye verenler, Filistinlilerin haklı direnişini görmemezlikten geliyorlar. Uluslararası hukukun, evrensel insan haklarının, Birleşmiş Milletler kararlarının İsrail tarafından ayaklar altına alınmasının en önemli nedeni Batılı ülkelerin İsrail’e verdiği koşulsuz destektir. Batılı ülkelerin geleneksel iki yüzlülüğü bize yabancı değildi ama bu olayla kuşku duyulmayacak bir netlikle ortaya çıktı.

Biz örgüt olarak yarım asırlık tarihimizde her zaman Filistinlilerin mücadelesini destekledik, bu doğrultuda Hollanda’da yapılan tüm eylemlerde HTİB’in ortak imzası vardır. Ama biz aynı zamanda Yahudi düşmanlığına (anti-semitizm) karşı da mücadele etmekten vaz geçmedik ve vaz geçmeyeceğiz. Her ik halkın da Filistin topraklarında barış içerisinde, eşit ve özgür yaşamasını savunuyoruz. Bunun için öncelikle İsrail saldırgan ve yayılmacı politikasına son vermelidir. Mültecilerin geri gelmesi de dahil Filistinlilerin tüm hakları tanınmalıdır. Birleşmiş Milletlerin aldığı kararlar temelinde ortak bir yaşamın oluşturulması için taraflar bir masaya oturup anlaşmalıdırlar. Özgür bir Filistin hem o topraklarda yaşayan herkesin, hem bölge ülkelerinin, hem de dünya barışının yararınadır.

Filistin özgür olmalıdır ve bir gün mutlaka olacaktır. Buna inancımız tamdır.

Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB)