Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’na (7-8 Haziran 2012)

YURTDIŞI TÜRKLER VE AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI

TÜRK SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI BULUŞMASI

7-8 HAZİRAN 2012

 GÜNDEME GETİRİLEBİLECEK KONULAR

 1.     3/80 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı (OKK) ile ilgili gelişmeler

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki sosyal güvenlik ilişkilerini düzenleyen 3/80 sayılı OKK 1980 yılından bu yana uygulanmamıştır. Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın 1999 yılında verdiği Sürül kararı ile sadece eşit muamele ile ilgili maddenin doğrudan uygulanabilir olduğu kabul edilmiştir. Bununla birlikte bu maddeye dayanarak herhangi bir kazanım elde edilememiştir.

Avrupa Birliği Adalet Divanının 2011 yılında verdiği Akdaş kararı ile 3/80 sayılı OKK’nın sosyal güvenlik ödeneklerinin (malüllük, yaşlılık veya ölüm nakdi yardımları, iş kazası veya meslek hastalığı gelirleri ve ölüm ödenekleri) ve ödeneklere ilave yardımların hiçbir kesinti yapılmaksızın Türkiye’ye transferi mümkün hale gelmiştir.

Bu gelişme üzerine bazı AB ülkelerinin baskılarıyla AB Komisyonu 3/80 sayılı OKK yerine geçmesini önerdiği yeni bir OKK teklifi hazırlamıştır. 

Yeni teklif henüz Türkiye’ye önerilmemiş olmakla birlikte, Hollanda Meclisinde geçen hafta kabul edilen çocuk paralarının transferinin durdurulması hakkında kanunun gerekçesinde yeni OKK ile ilgili çalışmaların tamamlandığı ve artık 3/80 sayılı OKK’nın geçerli olmayacağı yer almıştır. 

Yeni teklif, 32 yıl sonra elde ettiğimiz kazanımlarımızı önemli ölçüde geriye götürecektir.     

2.     Uluslararası Konferans

3/80 sayılı OKK ile ilgili gelişmeler hakkında AB genelinde ve Türkiye’de bir farkındalık yaratılması zaruri görülmektedir. Bu bağlamda IOT ve Avrupalı Türk Avukatlar Birliği bu yıl içinde bir Uluslararası Konferans düzenlenmesi için çalışmalar yapmaktadır.

Konferanstan çıkacak sonuçlar;

a.     AB Komisyonuna,

b.     AB Parlamentosuna,

c.      AB Konseyine,

d.     AB’nin ilgili Komitelerine,

e.     AB üyesi Devletlerin hükümetlerine ve muhalefet partilerine,

f.       Türkiye’de ilgili Bakanlıklara,

bildirilecektir.

Konferans için mali desteğe ihtiyaç bulunmaktadır. 

3.     Türkiye’nin AB nezdinde yapabileceği girişimler

a)     Türkiye’nin yeni gelişmeler karşısında pozisyonunu belirlemesi

(Uluslararası Konferans konuyu tüm yönleriyle ortaya koyabilecektir.),

b)    Hollanda’daki kısıtlamalara karşı AB Komisyonuna başvuru yapması

c)     AB Komisyonunun 1/80 sayılı OKK’nın AB ülkelerinde uygulanma durumu ile ilgili olarak daha önce yapacağını belirttiği çalışmanın yapılmasının talep edilmesi,

d)    ABAD Kararlarının uygulanması konusunda Komisyonun takipçi olmasının talep edilmesi,

e)     ABAD’ta görülen ve Türk vatandaşlarını ilgilendiren davaların takibi (Luksemburg Büyükelçiliğinde bu amaçla kadro oluşturulması) Türkiye’nin Ortaklık Hukukunun tarafı olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde olduğu gibi ABAD’daki davalara müdahil olması.

4.     Veri Bankası ve Bilgi Paylaşımı 

Hollanda’da Türkiye/AB Ortaklık Hukuku alanında çok yüksek bir uzmanlık oluşmuş durumdadır. Türk hukukçuların yanı sıra Hollandalı öğretim üyeleri ve hukukçular bu alanda güçlü bir birikime sahiptir.

Bu çerçevede;

a) Sosyal sigorta ödeneklerinde yapılan kısıtlamalar

b) Sigorta ödeneklerine ek yardımlar

c) Aile Birleşimi

i. Gelir koşulu

ii. Yaş koşulu

iii. Yabancı dil sınavı

iv. Uyum sınavı

d) Entegrasyon

i. Uyum sınavları

d) İkamet izni harçları

e) Öğrenci geçici ikamet izni harçları

f) Vize

g) İkamet izni iptali

başta olmak üzere birçok alanda, çoğunlu ABAD’dan olmak üzere mahkeme kararları alınmıştır.

Aynı alanlarda birçok AB ülkesinde aynı alanda sıkıntılar yaşanmaktadır. Hollanda’daki bilgi birikiminin diğer ülkelerde kullanılabilmesi için bir veri bankası oluşturulması gerekmektedir.

Bu veri bankasının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde oluşturulması oldukça yararlı olacaktır.

  1. 5.     Ana dil eğitimi

Hollanda’da 2004 yılından bu yana ilkokullarda anadil dersi eğitimi verilmemektedir.

Anadil eğitimi derslerinin ilkokullarda tekrar verilebilmesi için bir dava açılması gerekmektedir. Hukukçularımız dava hazırlığını tamamlamış durumdadır.

Dava için mali desteğe ihtiyaç duyulmaktadır.

  1. 6.     Mal varlıkları araştırma girişimleri 

Hollanda’daki ikamet süreleri 50 yıldan daha az olması nedeniyle birçok vatandaşımız kısmi yaşlılık aylığına hak kazanmaktadır. Kısmi aylıkların üzeri sosyal yardımlarla asgari gelir düzeyine çıkarılmaktadır. Sosyal yardım alan vatandaşlarımızın Türkiye’deki mal varlıklarının tespiti konusunda çok yoğun bir araştırma girişimi bulunmaktadır.

Her ne kadar Türkiye bu konuda yabancı ülkelerle herhangi bir anlaşma imzalamamışsa da, zaman zaman bu tür bilgilerin verildiği izlenmektedir. Bu konuda ilgili kamu kurumlarının uyarılarak daha duyarlı davranılmasının sağlanması büyük önem taşımaktadır.

  1. 7.     Yurtdışı Hizmet Borçlanması (3201 sayılı Kanun Uygulaması)

a)    Kesin dönüş şartı

Hollanda’da ikamet eden ve Türkiye’den yaşlılık aylığı almakta olan çok sayıda vatandaşımız, Hollanda’dan çeşitli gelir desteği de almaktadır. Gelir desteği ek yardım, sosyal yardım, kira yardımı, vergi iadesi gibi çok çeşitli şekillerde verilebilmektedir. Türkiye’den hizmet borçlanması yaparak aylık elde eden vatandaşlarımız bu gelirlerini vergi dairesine bildirmek zorundadır. Bu durumda Hollanda’dan sağlanan ek yardımlar durdurulmaktadır. Belediyelerin, sigorta kurumlarının veya vergi dairesinin yaptığı ödemeleri SGK üstlenmiş olmaktadır.

b)    Ev hanımları

Ev hanımlarının hizmet borçlanması en sorunlu borçlanma şeklidir. Ev hanımı çalışmayan kişi demektir. Çalışmayan kişi eşinin ödediği vergilerden yaklaşık 150 €’sunu vergi iadesi olarak almaktadır. Türkiye’den emekli aylığı alan bir ev kadınının bu vergi iadesini alma hakkı bulunmamaktadır.

c)     Mahkeme kararlarının yaygınlaştırılıp uygulanmaması

Hollanda’dan %80-100 maluliyet oranına sahip vatandaşlarımızın Türkiye’deki önceki hizmetleri Hollanda’nın bu hizmetleri maluliyet aylığı bağlarken kullandığı gerekçesiyle yok sayılmaktadır. Bu uygulama Yargıtay Genel Hukuk Kurulu’nun aksi yönde kararı olmasına rağmen devam ettirilmektedir.

d)    400 €’ya kadar sigortadan muaf cüzi çalışma

400 €’ya kadar sigortadan muaf cüzi çalışma uygulaması yanlış değerlendirmelere sebebiyet vermektedir. Yurtdışında cüzi de olsa çalışmakta olan bir kimse kesin dönüş yapmamış demektir, bu durumda bulunanlara aylık bağlanmaması gerekir.